İngilizce’de yiyecekler nasıl yazılır ? İngilizce’de içecekler nasıl yazılır ? İngilizce’de yiyecekler ve içecekler ile ilgili örnek cümleler, İngilizce’de yiyecek ve içecekler konusu. Bu yazımızda sizlere İngilizce’de yiyecek ve içecekler konusunu anlattık. İşte detaylar..
İngilizce’de dile giriş seviyesinin başlıca konularından biri de yiyecekler ve içecekler konusudur. Bu konuda İngilizce’de yiyeceklerin ve içeceklerin nasıl yazıldığını ve ilgili terimlerin nasıl cümle içerisinde kullanıldığını öğrenebilirsiniz.
Bu konu olası bir yurt dışı seyahatinizde en çok işinize yaracak konulardan biridir. Oldukça kolay olan bu konuyu öğrenerek, yurt dışında herhangi bir kafe ya da restoranda kolaylıkla sipariş verebilir, yiyecek ve içecekler hakkında talep ve isteklerinizi kolayca izah edebilirsiniz.
Aşağıdaki anlatımımızda sizlere bu konuyu tablolar halinde anlattık. İlk tablomuzdan İngilizce’deki yiyeceklere göz atabilir, ardından sonraki tablodan içeceklere göz atabilirsiniz. Devamında ise konu ile ilgili diğer terimlere ve örnek cümlelere göz atabilirsiniz.
Şimdi hep beraber İngilizce’de yiyecekler ve içecekler konusuna giriş yapalım. Konuya giriş yapmadan önce ilk olarak İngilizce’de öğünler tablosuna göz atalım. Ardından hemen yiyecek ve içeceklere geçelim.
İNGİLİZCE’DE ÖĞÜNLER :
Breakfast | Kahvaltı |
Brunch |
Geç Yapılan Kahvaltı
|
Lunch | Öğle Yemeği |
Teatime | Çay saati |
Snack | Atıştırma |
Dinner | Akşam Yemeği |
İNGİLİZCE’DE YİYECEKLER (Foods) :
İngilizce’de yiyecekleri kategoriler halinde sizlere ayırdık. Aşağıdaki tablolarda sırasıyla meyveleri, sebzeleri, çerezleri ve genel yiyecek çeşitlerine göz atabilirsiniz.
Not: İngilizce’de fruit, mevye anlamındadır. Vegetable ise sebze anlamındadır.
İNGİLİZCE’DE MEVYELER (Fruits) :
Apple | Elma |
Apricot | Kayısı |
Banana | Muz |
Blackberry | Böğürtlen |
Balckcurrant | Frenk Üzümü |
Blueberry | Yaban Mersini |
Cherry | Kiraz |
Coconut |
Hindistan Cevizi
|
Kiwi | Kivi |
Mango | Mango |
Fig | İncir |
Grapes | Üzüm |
Grapefruit | Greyfurt |
Melon | Kavun |
Orange | Portakal |
Lemon | Limon |
Lime | Lim Limonu |
Pineapple | Ananas |
Pine | Erik |
Pomegranate | Nar |
Rasperry | Ahududu |
Strawberry | Çilek |
Watermelon | Karpuz |
Örn.
- I like to eat kiwi : Kivi yemeyi severim.
- I like to eat banana : Muz yemeyi severim.
- Lemon is so sour. : Limon çok ekşidir.
- I like to eat fruit after dinner. : Akşam yemeğinden sonra meyve yemeyi severim.
İNGİLİZCE’DE SEBZELER (Vegetables) :
Enginar | Artichoke |
Patlıcan | Eggplant |
Avakado | Avocado |
Fasulye | Beans |
Fasulye Filizi | Bean Sprouts |
Pancar | Beet |
İç Bakla | Inner Pod |
Brokoli | Beans |
Brokoli | Broccoli |
Brüksel Lahanası | Brussels Sprout |
Lahana | Cabage |
Havuç | Carrot |
Kereviz | Celery |
Kabak | Pumpkin |
Roka | Rocket |
Salatalık | Cucumber |
Çalı fasulye | Bush Beans |
Sarımsak | Garlic |
Zencefil | Ginger |
Pırasa | Leek |
Kıvırcık | Lettuce |
Mantar | Mushroom |
Soğan | Onion |
Biber | Pepper |
Patates | Potatoes |
Turp | radish |
Domates | Tomatoes |
Kırmızı Turp | Red radish |
Roka | Rocket |
Şalgam | Turnip |
Mısır | Corn |
Ispanak | Spinach |
Örn.
- The vegetables are very healthy. : Sebzeler çok sağlıklıdır.
- Cabage is a very delicious vegetable. : Lahana çok lezzetli bir sebzedir.
- I like to eat spinach. : Ispanak yemeyi severim.
İNGİLİZCE’DE ÇEREZLER (Snacks) :
Chips | Cips |
Core | Çekirdek |
Popcorn | Patlamış mısır |
Peanut | Yerfıstığı |
Walnut | Ceviz |
Hazelnut | Fındık |
Cashew | Kaju |
Raisins | Kuru üzüm |
Almond | Badem |
Candy | Şekerleme |
Örn.
- I like to eat chips. : Cips yemeyi severim.
- I like to eat chips while hanging out with friends. : Arkadaşlarımla takılırken cips yemeyi severim.
- I like to eat core while watching football match. : Futbol maçı izlerken çekirdek yemeyi severim.
- I eat core every night. : Her gece çekirdek yerim.
- I like to eat popcorn while watching movies. : Film izlerken patlamış mısır yemeyi severim.
İNGİLİZCE’DE SOSLAR VE BAHARATLAR (Sauces and spices) :
Ketchup | Ketçap |
Mayonnaise | Mayonez |
Olive oil | Zeytinyağı |
Mustard | Hardal |
Tomato Puree | Domates püresi |
Vinegar | Sirke |
Pepper | Biber |
Black pepper | Karabiber |
Salt | Tuz |
Şeker | Şeker |
İNGİLİZCE’DE ET ÇEŞİTLERİ (Meats) :
Meat | Et |
Bacon |
Domuz Pastırması
|
Beef | Sığır Eti |
Chicken | Tavuk |
Duck | Ördek |
Ham |
Domuz Jambonu
|
Kidney | Böbrek |
Tongue | Dil |
Lamb | Kuzu Eti |
Liver | Ciğer |
Kıyma | Minced Meat |
Sausage | Sosis |
Salam | Salami |
Turkey | Hindi |
Ham |
Domuz Jambonu
|
Veal | Süt Danası |
Thigh | But |
Breast | Göğüs |
Tenderloin | Fileto |
Fillet | Bonfile |
Steak | Pirzola |
Baguette | Baget |
İNGİLİZCE’DE BALIK ÇEŞİTLERİ (Fish) :
Anchovy | Hamsi |
Trout | Alabalık |
Horse Mackarel | İstavrit |
Small Bluefish | Çinekop |
Bluefish | Lüfer |
Carp | Sazan Balığı |
Whiting Fish | Mezgit |
Seabass | Levrek |
Seabream | Çupra |
Mullet | Kefal |
Dolphin | Yunus |
Bonito | Palamut |
Whale | Balina |
Shark | Köpek Balığı |
Red Mullet | Barbunya |
Coral | Mercan |
Cat Fish | Kedi Balığı |
Goose Fish | Fener Balığı |
Sword Fish | Kılıç Balığı |
Sardine | Sardalya |
Needlefish | Zargana |
Salmon | Somon |
Pleco | Vatoz |
Thornback | Tırpana |
Tuna Fish | Orkinos |
Scomber | Uskumru |
Örn.
- I eat fish every friday. : Her cuma balık yerim.
- I like to eat Scomber. : Uskumru balığı yemeyi severim.
SÜT ÜRÜNLERİ (Dairy Products) :
Cheese | Peynir |
Butter | Tereyağı |
Cream | Kaymak, Krema |
Eggs | Yumurta |
Milk | Süt |
Omelet | Omlet |
Hard-boiled egg |
Haşlanmış yumurta
|
Yoghurt | Yoğurt |
DİĞER YİYECEKLER :
Cornflakes | Mısır gevreği |
Honey | Bal |
Jam | Reçel |
Toast | Tost |
Fish | Balık |
Pizza | Pizza |
Mince | Kıyma |
Lamb | Kuzu eti |
Chicken | Tavuk |
Cake | Kek |
Rice | Pirinç |
Pasta | Makarna |
Soup | Çorba |
Cookie | Kurabiye |
Pie | Turta |
Pickle | Turşu |
French fries |
Patates kızartması
|
Hamburger | Sandviç |
Hotdog | Sosisli sandviç |
Bread | Ekmek |
İNGİLİZCE’DE İÇECEKLER (Drinks) :
Water | Su |
Minarel Water | Maden suyu |
Milk | Süt |
Coffee | Kahve |
Tea | Çay |
Green tea | Yeşil çay |
Herbal tea | Bitki çayı |
Ice tea | Soğuk çay |
Hot chocolate | Sıcak çikolata |
Cocoa | Kakao |
Coke | Kola |
Juice | Meyve suyu |
Milkshake | Milkshake |
Lemonade | Limonata |
Orange Juice | Portakal suyu |
Fizzy drinks | Gazlı içecekler |
Soft drinks |
Alkolsüz içecekler
|
Alcoholic drinks |
Alkollü içecekler
|
Tap water | Çeşme suyu |
Cocktail | Kokteyl |
Wine | Şarap |
Beer | Bira |
Whiskey | Viski |
İçecekler ile ilgili örnek soru kalıpları ve cümleler:
- What would you like to drink? : Ne içmek istersiniz?
Would you like something to drink? : İçecek olarak ne alırsınız? - I’d like a cup of coffee. : Bir fincan kahve istiyorum.
- I’d like a glass of water. Bir bardak su istiyorum.
- I just want a glass of water. Sadece bir bardak su istiyorum.
- He just wants a glass of water. : O sadece bir bardak su istiyor.
- I am thirsty. Can I have a glass of water? : Susadım. Bir bardak su alabilir miyim?
She is thirsty. Can I have a glass of water? : O, susadı. Onun için bir bardak su alabilir miyim? - I like to drink tea. : Çay içmeyi severim.
- I like to drink tea every morning. : Her sabah çay içmeyi severim.
YİYECEK VE İÇECEKLER KONUSU İLE İLGİ DİĞER TERİMLER :
Waiter | Garson (Erkek) |
Waitress | Garson (Kadın) |
Cook | Aşçı |
Chief | Şef |
Busboy | Komi |
Bill | Fatura |
Tip | Bahşiş |
Order | Sipariş |
Customer | Müşteri |
Main course | Ana menü |
…
”Bu yazımızda sizlere İngilizce’de yiyecekler ve içecekler konusunu anlattık. Umuyoruz ki sizler için faydalı olmuştur. Konu ile ilgili tüm soru ve sorunlarınızı bizlere aşağıdan ‘yorumlar‘ kısmında belirtebilirsiniz.”
TeknoAjan.com | Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.